Monday, September 03, 2007

Kritik kararlar

Sağlam sinir istiyor Fenerbahçe taraftarı olmak :)

Bu mantalitenin değişmesi lazım, maçtan sonra Nihat Bey'in açıklamaları talihsizliktir. Evet hakem Oftaş'ın sert oyununa göz yumdu ve Aurelio'ya ceza alanında yapılan hareki görmezden geldi. Bu hareket kesin penaltı, maalesef hakmelerimiz serbest vuruşlarda ceza alanı içindeki tutma ve çekmelere çok fazla göz yumuyorlar. İlerde bir hakem bu konuda doğru karar verdiğinde olumsuz karşılanacak yazık... Evet hakem bunları atladı ama Oftaş'ın buz gibi golünü iptal etti, çok önemli bir atağını ofsayt olarak kesti.

Hakem Sonuca etkili oldu mu oldu? evet oldu... ama iki taraf adınada. Bütün bunlar Fenerbahçe'nin dün sahada futbolun gereklerini yerine getiremediği gerçeğini değiştirmez.

Orta sahada bir tek Selçuk vardı ileri geri elinden geldiğince çalıştı. Kemal defansa çok yaklaşıp rakibe uzak kalınca hamle mesafesini ayarlayamadığı için ya rakipten çalım yedi ya da rakibe yetişemedi, topu aldığında da olumlu pas yapamadı. Uğur Boral aslını inkar ediyor ne savunmada var ne hücumda bu haliyle kulübeye bile giremez. Colin Kazım acemi asker tehlikeli bölgede sanki mahallede top oynar gibi oynuyor ve top kaybediyor, tecrübesiz.

Önder inanılmaz dağınık ve formsuz. Defansın ortasında Lugano herzamanki gibi sağlam, sakatlanan Edu'nun yerine giren Yasin'de hatasız oynadı. Carlos ise maalesef önünde oynayacak sağlam adam olmadığı için istenilen katkıyı sağlayamıyor. Defansif zaafını bilen tüm rakipler yalnız buldukları içinde sürekli bu kanattan yükleniyorlar.

Fenerbahçe takım olarak ileri çıkamadığı için Kezman kader kurbanı oluyor, koşuyor didiniyor, iyi niyetli arzulu iyi ama sonrada topa vuracak mecali kalmıyor. Arkası dönük oynayamadığı içinde sürekli faul yapıp takımın temposunu düşürüyor.

Daha önce saha içi müdahaleleri geç yaptı diye kızılan Zico bu sefer zamanında değişiklikler yaptı ama sonuç nafile. Demek ki sorun başka yerde.

Öncelikle bir motivasyon sorunu var, oyuncular oynadıkları futboldan zevk almıyorlar, motive olamıyorlar. Sistem sorunu olduğunu düşünmüyorum, öyle olsaydı geçen sene bu sistemle Fenerbahçe ligin en çok gol pozisyonuna giren ve şut çeken takımı nasıl oldu? Bence takım içinde başka sorunlar var oyuncuların ruh halini olumsuz etkileyen ve iştahlarını kapatan.

Daha büyük sorunlar kapıda, çünkü taraftar mutsuz ve taraftar inancını ve desteğini çekerse o zaman tribün takıma köstek olur ve dönüşü olmayan gelişmeler başlar. O zaman yönetimin tavrı Fenerbahçe ve ülkenin gerçeklerine göre eyyamcı mı olacak yoksa fark yaratan bir yaklaşım mı olacak o zaman göreceğiz.

Üzücü başka bir olay Belediye maçından sonra da olduğu gibi rakip oyunculardan Fenerbahçe'yi küçümser açıklamalar yapıldığını üzülerek izliyoruz. Roberto Carlos'u ya da Fenerbahçe formasını rüyasında bile göremeyenler kendilerini fasulye gibi nimetten sayıyorlar, bir maç ve bir sonuçla kimse değer kaybetmez. Bu sadece kompleksi gösterir o kadar.

Thursday, August 30, 2007

Belçika'da Hesaplar bozuldu...

Yok efendim, Zico iyi insamış ama kötü teknik direktörmüş, Alex Avrupa'da yokmuş, Tuncay yoksa Fener'de ruh yokmuş, Carlos'da futbolcumuymuş, Kezman'dan forvet olurmuy muş vs vs, dün gece muşlu geçmiş zamanda boğuldu Fenerbahçe kanıyla beslenen vampirler. Bir sonraki maça kadar ruhlarının karanlıklarında saklanacaklar.

Elbette bir çiçekle bahar gelmez ama inanın Fenerbahçe'nin yolu açık. Çünkü Fenerbahçe bu günlere uzun yollardan planlı ve programlı geldi. Beşiktaş ve Galatasaray ise günlük yaşıyorlar hala, arada bir başarılı olsalarda bu ufak parlamaları geçmeyecek ve sürekliliği olmayacaktır. Yok 3 Alex yok yok 5 Alex eden transferleriyle avunup duracaklardır.

Fenerbahçe'nin en büyük kazanımı Roberto Carlos'un yani saha içi liderliğini ele almasıdır. Bunu dün gece sahada açıkça gördük. Tecrübe ve birikimiyle takım arkadaşlarına yol gösterirken, rakiplere ise psikolojik baskı unsuru yaratıyor. Tek sorunu önünde oynayan Tümer'in gezmelerinden dolayı yeteri kadar hücuma çıkamıyor olması.

Geçen senenin yuhalanma listelerinin yıldızları bu sene sahanın yıldızları oldu. Hem Deivid hem de Deniz sahada 2 yönlü oynayarak hem onur savaşlarını kazandılar hem de takımlarına önemli katkılar yaptılar.

Kezman ise önemli maçların golcüsü olduğunu tekrar gösterdi. Evet topu eziyor, adam geçmekte zorlanıyor ama hiçbir zaman sahada saklanmıyor, sürekli boşa çıkıyor, koşuyor mücadele ediyor bu yönü bile takdire değer. Gol vuruşlarında biraz daha konsantrasyonunu sağlayabilse bütün bu sızlanmalar bitecektir.

Tümer ve Önder gayretli olmalarına rağmen çok top kaybı yaparak takımlarının hızını kestiler, Tümer bence bu takımda şu anda lüks kalıyor. Son 30 dakikaların adamı olarak oynasa katkısı daha çok olur sanırım. Önder'de top kesmedeki başarısını adam geçmek ve pas yapmak konusunda gösteremiyor.

Alex ise sakatlığın verdiği sıkıntı ve sezon başı çalışmalarına katılamamış olmanın etkisiyle düşük viteste kalıyor ama bir hareketi bile maçı bitirmeye yetiyor. Gözlerimiz onu ceza sahasının 10 metre dışından topla dalıp attığı muhteşem golleri bir süre daha arayacak gibi gözüküyor.

Edu ve Lugano yanlız yapamıyorlar ama beraberken Blues Brothers gibiler...

Vederson ve Kazım bu takımın oyuncuları olduklarını bağırıyorlar. Özellikle Kazım'ı seyrederken Anelka'nın bir kopyasını izlermiş gibi hissediyorum umarım kaderleri aynı olmaz.

Zico'mu? onu konuşmayalım ne de olsa Teknik Direktörlükten anlamıyor.

Bu takım gruplarda da iyi maçlar oynayacak ve mücadele edecektir ama sonuç ne olacak onu hep beraber göreceğiz. En kötü 3. olarak UEFA'ya kalırız diye düşünüyorum. UEFA için hiç heyecanlamayalım, B.Munich bu sene bu kupanın tartışmasız favorisi hatta müstakbel sahibidir bence.

Not: Sizce bu haftasonu hangi Fenerbahçe sahada olacak dersiniz? Genç ve dinamik olan mı? yoksa tecrübeli ayaklar mı? Bekleyelim görelim, ikisi de alkışı hak ediyorlar...

Wednesday, August 29, 2007

Zico'yu göndermek...

Birileri Zico'yu göndermeyi kafasına koymuş. Sürekli kötüleniyor ne yapsa yaranamıyor...

Antep maçına farklı bir 11'le çıkınca olmaz dediler yapılamaz dediler. Ama biliyorlar mı ki Manchester United'da Chelsea'de bunu 3 senedir yapıyorlar. Kısa aralıklarla çok maç yapan takımların artık başka çaresi yok. Bu rotasyon şart, bakın Zico Ertuğrul gibi ağlamıyor hiç yok şu maç aklımızdaydı, yok çok yorulduk.

Fenerbahçeliler en az ilk 11 kadar kaliteli 2. bir takımları olduğu için mutlu olmalılar. Halbuki bunun yerine basın ve bazı yazarlar tarafından sürekli o oynasın bu oynasınla akıllarını bulandırıyorlar.

Kim çıkarsa çıksın sahaya çıkan Fenerbahçe'dir.

Bu akşam şampiyonlar liginde var olma maçımız var. Ben Fenerbahçe'nin bu maçtan istediği sonuçla sahadan ayrılacağına gönülden inanıyorum. Zico ile Fenerbahçe Kiev maçları hariç Avrupa oynadığı en iyi futbolu oynadı geçen sene. Bu sene daha da iyi olacak. Biraz sabır sadece.

Zico Brezilya'lı yapısı gereği futbolu oynamaya çalışıyor. Beğenilmeyen Sivas maçında Sivas'ın 3 pozisyonu var. Peki başka? başka birşeyi yok. Kezman biraz gününde olsa maç 2-0 olacak Sivas disiplinini erken kaybedecek ve maç belki farka gidecekti.

Unutmayalım, Galatasaray ilk senesinde Derwall'i kovmuştu o hafta sonu BJK puan kaybedince bunu gizlediler. Sonra Derwall Türkiye'ye futbolu getirdi oldu, bizde yedik.

Beşiktaş'ta Gordon Milne'e neler söylediler ama 3 sene kemiksiz şampiyonluk verdi onlara.

Bize en iyi futbolu oynatan Löw'u kovduk, Paerria ilk sene sonunda şampiyonluğa rağmen kaçtı. Ya Daum, futbolu bilmiyor dediler sonra arkasından ağıt yaktılar...

Bir şeyi anlamakta fayda var, dünyada artık rakibe 90 dakika durmadan basacak ezecek bir takım yok. Bunu kimse yapamıyor. En iyi takım bile pozisyon verir, hele kazanmak için oynayan daha çok pozisyon verir. O yüzden Fenerbahçeliler imkansızı istemeyip kendilerini mutsuzluğa itmesinler.

Takımlarına, hocalarına, oyuncularına inansınlar ve sabırlı olsunlar.

Kedibey is Back!

Merhaba,

Bir süredir ara verdiğim (1 seneden biraz fazla olmuş abartmaya gerek yok) kedibey bloguna yeniden başlıyorum.

Öncelikle Superonline'da başladığım Fenerbahçe yazılarım burada devam edecek. Superonline'nın Galatasaray'lı yönetiminden kurtulduğum için daha rahat olacağım :)

Küçük Peri 18 aylık oldu, yürüyor, koşuyor, tırmanıyor, dans ediyor, her türlü uzaktan kumandayı annesi ve dadısından daha iyi kullanıyor :) baba nerde deyinde başkalarını göstermesi biraz kırıcı ama neyse.

Duru hayatın gerçekleri ile tanışıp ilkokul hazırlıklarına başlıyor. Küçük Prens'de başarılar sevgili kızım.

Fenerbahçe'miz geçirdiği travmayı atlatıp 100. yılı şampiyon olmayı başardı.

Sevgili karım yeni bir diet'e başlattı bizi umarım blog devam edebilir...

Allah'a şükür Superonline'dan ayrıldım...

Yeni yaptığım siteler http://www.alarmg4s.com/ ve http://www.gungece.com/ yayına başladılar.

Secret'ı ve çekim yasasını okudum, filmini seyrettim o evi alacağım... :)

Seçimi AKP kazandı :( Baykal'dan bir zafer daha. AKP kazansın diye sahte ekonomik istikrar sağlandı, parası olan korkudan oyunu verdi, bakalım bomba ne zaman patlayacak. Abdullah Gül benim de Cumhurbaşkanım değil...

devam edeceğim...

Thursday, March 23, 2006

Galatasaray gene Dobrovsky oldu!


Çok sevgili Galatasaray'lı dostlar maçı kazandık diye avuna dursunlar. Kendilerini kandırıyorlar! Galatasaray iyi top oynuyormuş, onlar oynaya dursun, bizim yapacak başka işlerimiz var.

Bu senede gönüllerin Şampiyonu CİMBOM olur!

Kadıköy'de bahar başkadır

Sevgiler...

Wednesday, March 22, 2006

Fair Play!



Büyük maç öncesi taraflar buluştu iyi niyet mesajlarını verdi. Alnımızın akıyla bu maçtan da sıyrılacağız inancındayız.

HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK FENER!

Forza Italy!

Haftasonu Vakıf kafede tam bir İtalyan aile görüntüsü yaşadık, 2 bebe, 2 çocuk 15 yetişkin bir ağızdan sohbet ettik, biz eğlendik de, sanırım bizi bir daha almazlar, fotoları arkadaşlar gönderirse kanıt koyacağız.

sevgiler

Monday, March 13, 2006

Kanaryalar Bursa'da 2





Bursa'daydık, anneanne, dede ve pipo!





Haftasonu kanaryalarla beraber anneanne, dede ve Pipo'yu ziyaret ettik, hasret giderdik. Pipo Peri'yi görünce isyan etti başta tabii :) sonra olayı kabullendi.

Monday, March 06, 2006

Baba, Duru ve Avşar...




Avşar'a fotolar için teşekkür ediyoruz sadece FB maçı olduğu günler kendisiyle görüşmüyoruz uğursuz geliyor :P